Akdeniz Ortaçağ Araştırmaları Anabilim Dalı
Ön Asya coğrafyasının uzantısında yer alan Akdeniz havzası Mısır, Hitit, Fenike, Hellen, Roma, Doğu Roma, İslam, Selçuklu ve Osmanlı imparatorlukları gibi dünya tarihinin en önemli medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olmasıyla tarihi bir rol oynamaktadır. Bu medeniyetlerden özellikle İslamî ile Selçuklu ve Osmanlı dönemleri Akdeniz coğrafyasına sağladıkları kültürel ve tarihsel katkıları ile son bin yılılık Akdeniz tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Bu bağlamda Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü, tüzüğünde belirtilen işlev, amaç ve ilkelere uygun olarak, özellikle Türk tarihi perspektifinde yerinin kavranması ve ‘Akdenizlilik’ kimliğinin sosyal, kültürel ve tarihsel köklerini araştırarak bu alandaki bilgi birikiminin kurumsallaştırılmasına hizmet edecek Akdeniz Ortaçağ Araştırmaları Anabilim Dalı’nın açılması bir zorunluluktur. Akdeniz Ortaçağ Araştırmaları Anabilim Dalı ile Selçuklu ile başlayan Anadolu’nun Türk ve İslam tarihinin kazandığı yeni kimlik ve bu kimliğin Anadolu medeniyetine sağladığı katkının araştırılması hedeflenmektedir. Disiplinlerarası bir birim olarak kurulması hedeflenen Akdeniz Ortaçağ Araştırmaları Anabilim Dalı bu amacı, alanında yetişmiş tarih, sanat tarihi, ekonomi, hukuk ve ziraat alanlarında uzman öğretim üyeleri tarafından hazırlanarak sunulan ders programı ile gerçekleştirecektir. |
Akdeniz Ortaçağ Araştırmaları Anabilim Dalı, Sosyal Bilimler alanında tarih, coğrafya, teoloji, toplum bilim, hukuk gibi farklı disiplinlerden araştırmacılar için Akdeniz Havzası’nın iktisadi, idari ve beşeri yaşamının anlaşılabilmesi ve ilgililerin hizmetine sunulmasına katkı sağlayacaktır. Böylece bugünkü Türkiye’nin Akdeniz havzasındaki hâkimiyetinin anlaşılmasında çok önemli bir rol oynayacaktır. Bu durum geçmişte var olan durumun anlaşılması ve bugünün ve devamında yarının Türkiyesi ve çevresindeki olaylar silsilesinin anlaşılabilmesine imkân sağlayacak olayları analiz edebilecek ve var olan akdeniz havzasındaki sorunların sebep ve sonuçları ile çözümler üretebilecek bilim insanlarının yetişmesine aynı zamanda toplumun aydınlatılmasına katkı sağlayacaktır. |
Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü, tarih, arkeoloji, epigrafi, nümizmatik, sosyoloji, sosyal antropoloji, edebiyat, halk bilimi ve mimarlığa değin geniş bir akademik ağdan yararlanarak Akdeniz’i bir bütün olarak ve karşılaştırmalı bir biçimde araştırma çabası içinde olacaktır. MCRI, Akdeniz Uygarlıkları’nın maddi ve manevi kültür ürünlerinin tümünü görev alanı içinde ele almayı, bunlarla ilgili ulusal ve uluslararası arşiv belgelerini toplamayı, yazılı ve sözlü tanıklıklar ile her türlü görsel/işitsel bilgiyi derlemeyi ve söz konusu malzemelerden elde edilen bilimsel verilerin araştırma, yayın, eğitim-öğretim, sergiler ve internet aracılığıyla tanıtılmasını sağlayacaktır.
Akdeniz Uygarlıkları Araştırması Enstitüsü tarafından hazırlanan Cedrus, Türkiye tarihsel coğrafyası perspektifinde Akdeniz Havzası’nın kültür-tarih birikimini inceleyen Eskiçağ, Ortaçağ ve Yeni-Yakınçağ tarihi uzmanları için tartışma zemini bulacakları disiplinlerarası bir süreli yayın olmayı hedeflemektedir. CEDRUS, farklı disiplinlerden gelen bilim insanları arasında diyaloğun geliştirilmesi, var olan bilginin güncellenmesi ve yaygınlaştırılması süreçlerine katkı sağlayacak özgün ve bilimsel çalışmaları akademi dünyasının ilgisine sunmayı amaçlar. CEDRUS uluslararası hakemli bir dergi olup yılda bir kez yayımlanır.